Mısır’ın Dahab kıyılarında, Kızıldeniz’in derinliklerine 100 metre boyunca uzanan mağaramsı bir delik bulunuyor. Mercan ve resif balıklarıyla çevrili ve katedral gibisi harika bir kemer içeren Kızıldeniz Mavi Deliği‘nin doğal hoşluğu, sayısız dalgıcı vefata çekmeye devam ediyor ve buraya “Dalgıç Mezarlığı” ismi veriliyor.
Çukurun etrafındaki bölgede en az 40 kayıtlı dalgıç ölümü yaşandı, lakin vefat sayısının 200’e yakın olduğu kestirim ediliyor. Girişi çevreleyen anıt plaketler, batık mağara sistemini geçmeye çalışan birçok dalgıç için hürmet duruşunda bulunuyor.
Kızıl Deniz Mavi Deliği’ni dünyadaki en ölümcül dalış yeri yapan şeyin ne olduğu hala belgisiz olsa da, deliğin jeolojik yapısının buna sebep olduğu düşünülüyor.
“Semer” olarak isimlendirilen 6 metrelik sığ giriş, Dahab kıyısı yakınında bulunuyor ve 120 metre boyunca dümdüz aşağı iniyor. “Kemer” olarak bilinen bir tünel, deniz duvarından 55 metre aşağıda, delikten çıkıyor. Tabandan tavana 65 metrelik yüksekliği ve 26 metre uzunluğu ile tünelin bir su altı katedraline benzediği anlatılıyor.
Mavi Delik, bu ününe karşın (veya bu ünü sayesinde) çok tanınan bir dalış bölgesi olarak öne çıkıyor ve neredeyse her gün kaşifler derinliklerine dalıyor. Cümbüş maksatlı dalgıçlar ve bölge tipleri, ziyaretçileri Mavi Delik kemerinden uzaklaştırırken, heyecan arayanlar birtakım dalgıçlar hala çok sayıda mevte sebep olan tüneli geçmekte ısrar ediyor.
“Kemik Toplayıcı” ile tanışın…
Dahab’dan teknik bir dalgıç olan Tarek Omar, 1992’de deliği keşfetmeye başladı. Kısa bir mühlet sonra, 1997’de ise vücutları çıkarmaya başladı. Omar, derinliklerden çıkardığı cesetlerin sayısı arttıkça “kemik toplayıcı” olarak tanınmaya başladı.
Bölgede çalışan lokal dalgıçlar ve eğitmenlerden kimileri, ölümlerin çokluğunun, kemere girmek isteyen kimi şahısların bilgi ve tecrübe eksikliğine bağlı olduğunu düşünüyor.
Ancak bu oluşumun jeolojik özelliklerinin karmaşıklığı da kendi zorluklarıyla birlikte geliyor.
Kemer girişinin derinliğini belirlemek epey güç ve şayet dalgıçlar girişi kaçırarak 120 metrelik derinlikte devam ederse, “martini etkisi” olarak da bilinen, alkolün tesirlerine emsal fizikî ve zihinsel bozukluklara neden olan nitrojen narkozuna yenik düşebiliyorlar.
Tünelin muazzam uzunluğunu hafife almak, açık okyanustan gelen akıntıya karşı yüzmek için gereken ekstra güçle birleştiğinde, birtakım dalgıçların kemerden dışarı çıkmaya çalışırken oksijeninin tükendiği de görülüyor.
Kızıl Deniz Mavi Deliği’nin tehlikeleri, pek çok tecrübeli ve hazırlıklı dalgıcın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Ziyaretçi sayısı azalmadığı için Mavi Delik, dünyadaki en ölümcül dalış noktası olmaya devam edecek üzere görünüyor…