Yoğun iş hayatı, sosyal hayatın stresi, ilişkilerin yoğunluğu gibi birçok sebep bizi bunalıma sokuyor. Şehir hayatı çoğumuzu bunaltıcı bir ruh haline sokuyor.
Depresyonun Nedenleri Nedir?
Günümüzde ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen çok fazla faktör bulabiliriz: yoğun çalışma saatleri, sorunlu aile ilişkileri, bencil dostluklar ve gönlümüzü şenlendiren aşklar vb. Moralimiz bozuluyor, sıkılıyor ve hem duygusal hem de fiziksel olarak çok yorgun hissediyoruz.
Depresyon bazen geçmişimizle ilgilidir. Çocukluğumuzda yaşadığımız travmalar, yetişkinlikte yavaş yavaş duygu dünyamızı ele geçirir. Şikayet ettiğimiz şeyler tek gerçeğimiz haline gelir, onlardan kurtulmaya çalışırken sorunumuza takılıp kalırız.
Ayrıca kronik hastalıklar ve hormonal dengesizlikler de depresyona neden olabilir, özellikle B12 vitamini eksikliği ve tiroid bozukluğu olan kişiler depresyona daha yatkındır.
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Bunalım olarak da bilinen depresyonun birçok belirtisi vardır, bu belirtiler aşağıda özetlenmiştir:
- Alınganlık
- Yorgunluk
- Uykusuzluk
- Unutkanlık
- Suçluluk duygusu
- Terk edilmek
- Kabul görmemek
- İçine kapanma
- Sevgisizlik
- Dışlanmak
- İşten ayrılmak
- Arkadaşsız kalmak
- Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklara merak
Yukarıda listelenen semptomların birçoğunu uzun süredir yaşıyorsanız, depresyonda olmanız olasıdır. Emin olmak ve bu durumdan kolayca kurtulmak için bir doktora danışmak mantıklıdır.
Neden Çoğunlukla Kadınlar Depresyona Girer?
Araştırmalara göre, kadınların depresyona girme olasılığı erkeklerden iki veya üç kat daha fazla ve birçok teori var:
Biyolojik Etken
Depresyonun kadınlarda daha yaygın olmasının ana nedenlerinden biri üreme biyolojisindeki farklılıklardır. Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra hormon seviyelerindeki değişiklikler bazı kadınlarda depresyona neden olabilir.
Psikolojik Etkenler
Bu farklılık, toplumumuzda kız ve erkek çocukların yetiştirilme biçimlerinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Kız yetiştirme konusunda erkeklere göre daha fazla baskıyla karşılaşıyorlar. Ayrıca kız çocukları bu süreçte erkeklere göre daha fazla cinsel istismara maruz kalmaktadır. Kadınların çocukluktan itibaren yaşadıkları bu ayrımcılık ve dışlanma bizi daha savunmasız hale getiriyor. Kırılgan ve hassas bir bireyin depresyona girme ihtimali de var elbette.Daha büyük.
Sosyal Etkenler
Erkekler ve kadınlar arasındaki depresyon oranlarının farklı olmasının bir başka nedeni de iki cinsiyete biçilen toplumsal rollerin farklı olması, erkeklerin istedikleri zaman çalışma ve istedikleri zaman sosyalleşme, endişelenmeden ve onlar tarafından eleştirilmeme haklarına sahip olmasıdır. Kadınların işi evde oturmak, çocuklarına bakmak ve kocalarına yemek yapmaktır.Kadınların üzerindeki bu baskı yıllar içinde biraz olsun hafiflese de kadına, özellikle evlendikten sonra erkeklerden daha fazla sorumlulukları varmış gibi davranılıyor. Kadınlar kariyer yapmalı ve evin ihtiyaçlarını karşılamalıdır.Tabii ki, bu baskı aynı zamanda kadınların depresyona girme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
Depresyon Nasıl Atlatılır?
Depresyonda olan insanlar sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak diğer insanlara göre daha duyarlıdır. Rutin ve küçük olaylardan bile hızla etkilenirler. Bu nedenle, mümkün olan en kısa sürede tedavi edilmelidirler. Depresyonun erken teşhisi, ciddileşmeden tedavi edilebilmesi için en önemli tedavi adımlarından biridir.Depresyon tedavisi için profesyonel yardım alabilirsiniz, ancak isterseniz depresyondan kendi başınıza kurtulabilirsiniz, örn. B. Motivasyonunuzu, meditasyonunuzu ve gevşemenizi artıran aktiviteler size çok iyi gelebilir. Ayrıca bu süreçte sevdiklerinizin desteği de çok önemlidir.
