Yazar – Geoffrey Smith
Investing.com – İngiltere’de işsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı, İngiliz iktisadının uzun vadeli bir resesyona gerçek kaymasıyla birlikte Ekim ayında korkulduğu kadar artmadı.
İşsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı Eylül ayına nazaran 3.300 artarak 17.300’lük kestirimin epey altında kaldı ve faaliyetler yavaşlasa bile mevcut personel eksikliği nedeniyle iş gücü piyasasının hâlâ sıkı olduğunun altını çizdi. Eylül ayı sayılarında da düşüş istikametli büyük bir revizyon yapıldı ve başlangıçta bildirilen 25.500 yerine yalnızca 3.900 artış rapor edildi.
Ancak ekonomik yavaşlamaya karşın şirketlerin emekçi bulmakta zorlanmasıyla, istihdam yaratma ivmesinin daha da zayıfladığı görüldü. Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), boş konumların üst üste dördüncü ayda 46.000 azaldığını lakin Ekim ayına kadar olan üç aylık periyotta 1,225 milyon ile tarihî olarak yüksek bir düzeyde kaldığını söyledi.
İş gücü piyasasının sıkılığına ait bir diğer gösterge de ikramiyeler hariç ortalama kar artışının Eylül ayına kadar olan yılda (verilerin mevcut olduğu son ay) hızlanarak daha evvel artış taraflı revize edilmiş olan %5,5 puandan %5,7’ye yükselmesi oldu. Açık durumların işsizlere oranı 1,0 düzeyinde kalarak iktisat genelinde iş gücü açığı manasına gelen yüksek bir düzeye daha işaret etti. Özel bölümdeki fiyatlar %6,6 oranında artarken kamu bölümündekiler sadece %2,2 oranında yükseldi.
Her ne kadar kazançlar hâlâ %10 civarındaki enflasyon oranının epeyce altında seyrediyor olsa da sayılar, iktisatta İngiltere Merkez Bankasının faiz artırımlarını durdurmasına imkan tanıyacak gerekli esnekliğin olmadığına işaret ediyor ve iş gücü açığı eğiliminin altını çiziyor. İş gücünden ayrılanların sayısı artarak ekonomik faaliyet oranını %0,2 artışla %21,6’ya yükseltirken uzun periyodik hastalıklardan kaynaklı ayrılmalar da 363.000’e yükseldi. İşsizlik oranı %3,6 oldu.
Ofis, geçen ay yaptığı açıklamada “uzun vakittir devam eden COVID-19” olgusunun uzun periyodik hastalıklardaki artışa katkıda bulunduğunu belirtmiş ve ikinci çeyrekte yaklaşık 75.000 kişinin koronavirüsün uzun vadeli tesirlerini yaşadığını öngörmüştü. Fakat son aylardaki en büyük artışın “diğer” hastalık cinslerinden kaynaklanması, temel neden konusunda bir ölçü belirsizlik yarattı.
ONS, Ulusal Sıhhat Hizmetlerinin pandemi sonrasında kronik hastalıklarla ilgili biriken meseleleri çözme konusundaki külfetlerinin da genel artışa katkıda bulunmuş olabileceğini, çünkü prosedürler için ortalama sevk müddetlerinin son iki yılda neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 14 haftaya ulaştığını belirtti.
