Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne katıldı. Nebati “Ülkemizde enflasyonu kalıcı olarak beraberce yeneceğiz. Önceliğimiz üretim ve istihdam. Sürdürülebilir üretim için fiyat istikrarının yanında teknoloji ağır ve iklim dostu olması gerektiğinin farkındayız” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “Enflasyonu 21. yüzyılın salgın ve savaşın olduğu bir devirde nasıl çözeceğinizi söylemeniz lazım. Türkiye İktisat Modeli’ni tasarlarken üretim ve istihdamı önceledik” dedi.
Bakan Nebati Uludağ İktisat Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu. Enflasyonu kalıcı olarak ortadan kaldırılacağını belirten Nebati “Ülkemizde enflasyonu kalıcı olarak beraberce yeneceğiz. Önceliğimiz üretim ve istihdam. Sürdürülebilir üretim için fiyat istikrarının yanında teknoloji ağır ve iklim dostu olması gerektiğinin farkındayız” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Nebati’nin açıklamaları şöyle:
Bugün yaşanan güç krizi alternatif güçlere olan ehemmiyeti artırmıştır. Böylesine kriz ve dönüşümlerin yaşandığı çağda problemlerin aşılması için siyasetlerin geliştirilmesi büyük ehemmiyet kazanıyor.
Kavramların tartışıldığı ve bilhassa iktisat literatüründe tartışılması sıradan olan sözcüklerin kavramların gündelik hayatta da bu kadar tartışılıyor olması akademi açısından da kazanımdır diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda gerçekleştirdiğimiz altyapı yatırımlarının sağladığı avantajlarla ülkemizin tedarik merkezi olarak öne çıkma potansiyelinin yüksek olduğunu gördük. Esasen bu tablo bizim yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı olan stratejimizin ne kadar hayati bir adım olduğunu bir kere daha ortaya koydu.
Kimi çevreler politikalarımızı ideolojik saplantı olarak eleştirmiştir. Toplumlar dinamik bir yapıya sahiptir, bu yapı vakit içinde değişir. Öbür kimi ülkeler de bugün klâsik siyasetler, kabul görmüş ana akım siyasetlerini sorgulamaya ve farklı politika setlerini devreye almaya başlamışlardır.
Tüm dünya küçülürken yüksek oranda büyüyen ekonomimiz, dünya ekonomilerden olumlu tarafta ayrışmamızı sağladı.
Bugün kritik eşiğin önündeyiz. Siyaset ve uygulamalarımızı tayin ederken bu dönüşümlere yönelik adımlarımızı atıyoruz. Salgın devrinde mali kısıtlar nedeniyle birçok ülke vatandaşlarını desteklemek ya da yatırımlarını sürdürmek ortasında tercih yaptı.
2020 yılında dünya iktisadı daralırken bizler 1,9 oranında büyümeyi başardık. 2021 yılındaysa yüzde11,4 ile hem 12 yıllık büyüme sürecini devam ettirdik hem de son 50 yılın en büyük büyüme sayısına ulaştık.
Enerji krizi nedeniyle Avrupa’da güç ağır fabrikalar kapanırken biz üretim ve ihracatımızı artırmaya devam ediyoruz. Bu yılın Ocak-Eylül periyodunda ihracatımız yüzde 17 artarak güçlü artışını sürdürmeye devam ediyor.
Toplam istihdamımız salgın periyoduna kıyasla 5,3 milyon kişilik artışla 30,6 milyon bireye çıkardık. Bu istihdam sayısı da rekor manasına geliyor.
Biz öncelikleri belirlerken tüm dünyada yüksek fiyatlar sorun olmaya başlamıştı. Talep artışının neden olduğu enflasyon güç ve emtialardaki artış nedeniyle arz istikametli yapıya dönüştü. 1980’lerde ülkeler yüksek faiz politikasıyla enflasyonu düşürmeye çalıştı. Sakinlik ve işsizlikle gerçekleştirildiğini de unutmayalım. Merkez bankalarının faiz artırımı yoluyla ekonomilerde sakinlik ve gelir adaletsizliğine neden olacağı öngörülen bir durumdu. IMF Lideri, Fed’in faiz siyasetlerinin dünyanın geri kalanının üzerinde resesyon tesiri olabileceğini belirterek Fed’i dikkatli olmaya çağırdı. Büyüme mi enflasyon mu? Sert önlemler mi yumuşak önlemler mi?
Küresel ekonomilerdeki değişimi evvelden yakalayanları ve bu değişim gerçekleşirken ortaya konacak siyasetlerin hükümetler eliyle nasıl yönlendirileceği ve her ülkenin kendi bulunduğu konjonktürel ortamın hangi alanlarda alınacak kararla birbirini nasıl etkileyeceği bir devirdeyiz.
Enflasyonun sorun olmadığını tez etmiyoruz, Türkiye İktisat Modeli tüm telaffuzları alıp birleştiren, teorik altyapısını oluşturan bir model.
Enflasyonu 21. yüzyılın salgın ve savaşın olduğu bir periyotta nasıl çözeceğinizi söylemeniz lazım. Türkiye İktisat Modeli’ni tasarlarken üretim ve istihdamı önceledik.
Reel piyasa diğer bir gerçekliktir. Bunlar göz gerisi edilerek adım atılması kelam konusu olamaz. AK Parti kurulduğu günden bu yana istikrarın adresi olmuştur. AK Parti geçmiş hükümetlerin hiçbirinin yapamadığını başarıp bilhassa de enflasyon alanında yönetmeyi başarmıştır. 94-2002 yılları ortasında Türkiye’de ortalama enflasyon yüzde 73. 2002’den bu vakte kadar ortalama enflasyon yüzde 13. Aralık ayındaki baz tesiriyle enflasyon bu ortalamalara inecektir.
Ülkemizde enflasyonu kalıcı olarak beraberce yeneceğiz. Önceliğimiz üretim ve istihdam. Sürdürülebilir üretim için fiyat istikrarının yanında teknoloji ağır ve iklim dostu olması gerektiğinin farkındayız.
Teknolojik yatırımları desteklerken nitelikli iş gücünü artıracak eğitimi de hayata geçiriyoruz.
Togg’un seri üretimine başlamasından evvel 81 vilayette 1500’den fazla şarj istasyonu kurulması için takviye programını paylaştık.
Sermaye hareketlerini kolaylaştıran piyasalara daha fazla gereksinim duyuluyor. Bu nedenle modelimiz aracılığıyla finansal sistemde tasarrufların artırılması, finansmana erişimin kolaylaştırılması için adımlar atılıyor. 4 dijital banka dijital bankacılık lisanslarını almış durumdadır.
Yarının güçlü Türkiyesi için bütçe disiplinini sürdürürken kaynaklarımızı ülkemizin büyüme potansiyeline katkı sağlayacak yatırımlara aktarmayı sürdüreceğiz.
Ülkemizi İslami finansın başkan ülkelerinden biri haline getirmek için çalışmalarımız sürüyor. Dolarizasyonla çaba artarak devam edecek.
bigpara.hurriyet.com.tr
