Halkbank’ın ABD’de yargılandığı davadaki temyiz müracaatının Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesine günler kala, savcılıktan 80 sayfalık itiraz geldi. Savcılık, Halkbank’ın lehine çıkacak bir kararın, ABD’nin İran’la gayretini etkileyeceğini savundu.
ABD Anayasa Mahkemesi’nde 17 Ocak’ta yapılacak Halkbank’ın temyiz başvurusu duruşmasından evvel savcılık, bankanın avukatlarının sunduğu altı dilekçeye iki farklı müracaat ile karşılık verdi. Savcılık, biri 41 oburu de 39 sayfadan oluşan itiraz dilekçelerinde, ABD Anayasa Mahkemesi’nin Halkbank davasında alacağı kararın değerine vurgu yaparak, “Halkbank’ın temyiz talebinin kabul edilmesinin şimdiye kadar ABD’nin İran’a karşı verdiği çabayı global ölçekte sekteye uğratabileceğini” savundu.
VOA Türkçe’den Can Kamiloğlu’nun haberine nazaran savcılık, Anayasa Mahkemesi’nde, Halkbank davasında çıkacak mümkün bir lehte kararın, “ABD’nin İran’a ekonomik yaptırımlarını uygulama kabiliyetini kıymetli ölçüde olumsuz etkileyebileceğini” belirtti. Böylesi bir kararın “ABD’nin en değerli dış güvenlik meseleleri ortasında yer alan İran’a karşı çabasını olumsuz olarak etkileyeceği” görüşü lisana getirildi.
‘BANKANIN MÜNASEBETİ KABUL EDİLEMEZ’
Ticari bir banka olan Halkbank’ın, “ABD Maliye Bakanlığı’ndan yasadışı uygulamalarını gizleyerek, en az 1 milyarı Amerikan mali sistemi aracılığıyla, yaklaşık 20 milyar dolar pahasındaki İran fonlarını yasadışı bir halde aklamakla” suçlandığı hatırlatıldı. Halkbank’ın ABD yaptırımlarını ihlal etmesine karşın, artık Türkiye’nin kendi paylarının çoğunluğuna sahip olmasını münasebet göstererek ABD’de yargılanamayacağını öne sürmesinin “kabul edilemez” olduğu kaydedildi.
Savcılık, savunmanın dilekçesinde yer alan “uluslararası kabus” yaşanabileceğine yönelik savların gerçek dışı olduğunu, ABD ve müttefiklerinin İran’ın düşmanca tavrından ziyan gördüğünü, “İran’ın son periyotta ölümcül silah kullanımını tırmandırdığını, insansız hava araçlarıyla bölgeye dehşet saçtığını, Ukrayna’yı işgal eden Rusya’ya da şartsız dayanağını sürdürdüğünü” belirtti.
HALKBANK’TAN ‘DİPLOMATİK KABUS’ SAVUNMASI
Halkbank’ın geçen kasım ayında, bankanın temyiz müracaatının kabul edilmeyip, ABD’de yargılanması halinde, “uluslararası infiale ve memleketler arası toplumda diplomatik bir kabusun yaşanmasına” yol açabileceği öne sürülmüştü. Bankanın paylarının yüzde 87’sinin Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’na ilişkin olduğu belirtilerek, bankanın yargı dokunulmazlığı olduğu savunulmuştu.
Halkbank’ın avukatları, Azerbaycan, Katar ve Pakistan’ın birebir doğrultudaki görüşlerini de dilekçeye eklemişti. Halkbank, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türk Kızılay üzere Türk kamu kuruluşlarının da kendi lehlerindeki görüşlerini belirten tabirlerini savunma dilekçesine ilave etmişti.
BAŞSAVCI ‘ABD’DE YARGILANABİLİR’ DEMİŞTİ
Halkbank’ın avukatları, ferdî olarak farklı memleketler arası uzmanların kendi lehlerindeki görüşlerini de mahkemeye iletmişti. Banka, Milano Bocconi Memleketler arası Hukuk öğretim vazifelisi Prof. Roger O’Keefe, Vanderbilt Hukuk Fakültesi öğretim vazifelisi Prof. Ingrid Wuerth Brunk, California Üniversitesi İş Hukuku Kısmı öğretim vazifelisi Prof. William S. Dodge ve eski Londra Barosu Lideri Lord Daniel Brennan’ın, bankanın ABD’de yargılanamayacağı konusundaki şahsî görüşlerini de savunma dilekçesine eklemişti.
Artı Gerçek
