Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü’nün doğal hoşluğunu koruyacağız, etrafında rastgele bir yapılaşmaya asla müsaade vermeyeceğiz. Burada tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz.” dedi.
Kurum, Salda Gölü etrafına yapılacak Millet Bahçesi’nin gölün doğal hoşluklarına ziyan vereceği tezlerine ait, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Türkiye’nin Maldivleri” olarak nitelendirilen tabiat olağanüstüsü Salda Gölü ile ilgili temelsiz ve gerçekleri çarpıtan savlarla kamuoyunun yanıltıldığını belirten Kurum, “Tabiat varlıklarımız bizlere emanettir. Bu güzelliklerimizi gelecek nesillerimiz için koruma etmeliyiz. Biz Salda’ya dokunmuyoruz, aksine Salda Gölü’nün korunması, doğal hoşluklarının koruma edilmesi için çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
Kurum, göl ve etrafının 1989’da “1. ve 2. Derece Doğal Sit Alanı” olarak belirlendiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Salda Gölü’nün Özel Etraf Müdafaa (ÖÇK) alanı ilan edilmesiyle korunan alan 4 bin 400 hektar iken, gölün tüm etrafını de kapsayacak formda 29 bin 500 hektara çıkartıldı. Burada doğal sit alanları motamot geçerliliğini koruyor, eski sit durumu 5 bin 898 hektar iken yeni durumda 8 bin 474 hektar olacak. Salda Gölü etrafındaki doğal dokuya ziyan verilmemesi için kıyı şeridinin kullanım alanını 500-600 metre kadar geriye çektik. Kıyı şeridini bir santimetrekare dahi istisna olmayacak biçimde müdafaa alanı ilan ettik.”
Göl ve etrafındaki doğal sit alanlarının motamot geçerliliğini koruduğuna dikkati çeken Kurum, “ÖÇK ile de korunan alan ölçüsü artırıldı. Bir öbür temelsiz argüman da ‘ÖÇK alanlarının Doğal Sit Alanlarından daha esnek bir yapıda olduğuna’ ait. ÖÇK bölgeleri, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik ehemmiyeti olan, etraf kirlenmeleri ve bozulmalarına hassas, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynak kıymetlerinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli olan kara, su ve deniz alanlarıdır.” dedi.
– “Çöpler toplanmaya başlandı ve araç girişi yasaklandı”
Kurum, ÖÇK bölgesi ilanıyla gölün doğal sit alanından daha geniş bölgesinin bütüncül olarak korunmasının amaçladığını vurgulayarak “Ayrıca Salda Gölü’nün ÖÇK bölgesi ilan edilmesiyle o bölgede başta turizm olmak üzere ağır insan baskısı altında kalması ve geri dönüşü mümkün olmayan çevresel meselelerin yaşanması engellenmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Salda Gölü ve etrafında 61 familyaya ilişkin 301 sucul ve karasal bitki çeşidinin olduğunu lisana getiren Kurum, ÖÇK bölgesi ilan edildiği andan itibaren bölgenin tamamında biyoçeşitlilik araştırmalarına ve planlama çalışmalarına başladıklarını, bu süreci üniversiteler ve bilim insanlarıyla yürüttüklerini söyledi.
“Salda’nın özel yapısını yüzyıllar boyunca korumak için çalışıyoruz.” diyen Kurum, şöyle devam etti:
“Salda Gölü ve etrafı daha evvel çöpten geçilemez haldeydi. Ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle tehdit altına giren gölün kıyısına kadar arabalarla giriliyordu, etrafında sistemsiz yapılaşmalar oluşmuştu. Burayı ÖÇK ilan etmemizin akabinde bu sistemsiz yapılaşmalar kaldırıldı, çöpler toplanmaya başlandı ve araç girişi yasaklandı. Valiliğimiz başkanlığındaki komite tarafından haftada iki gün etraf ve imar kirliliğinin önlenmesi için rutin kontroller gerçekleştirilmeye başlandı. Yani biz, Salda Gölü’ndeki tahribatın bir daha yaşanmaması için çalışıyor ve Salda Gölü’nü koruyoruz.”
– “Tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz”
Bakan Kurum, Millet Bahçesi projelerinin kentlerdeki yeşil alan ölçüsünü artırmak için başlatıldığını belirterek 2023 yılına kadar her vilayette en az bir millet bahçesi inşa edileceğini, böylelikle kişi başına düşen yeşil alan ölçüsünün 15 metrekareye çıkarılmış olacağını söyledi.
Millet Bahçeleri projelerinin yarıya yakınını TOKİ’nin üstlendiğini, başka yarısının da mahallî idarelerin gerçekleştirdiğini hatırlatan Kurum, şunları kaydetti:
“TOKİ yalnızca sağlam, yatay mimariye uygun ve hesaplı konutlar üreten bir kurum değil, birebir vakitte etrafa saygılı kentler konsepti çerçevesinde bisiklet yolları, yürüyüş parkurları üzere kentlere nefes aldıran projeler de üreten bir kurumdur. Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi de işte bu emelle ortaya çıkmıştır. Salda Gölü, özel yapısı nedeniyle daha özel bir çalışma gerektirmiştir. Biz de bu çalışmayı yaptık. Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü’nün doğal hoşluğunu koruyacağız, etrafında rastgele bir yapılaşmaya asla müsaade vermeyeceğiz. Burada tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Biz Salda Gölü’nü korumak, doğal yapısının bozulmasını engellemek için bu projeyi hazırladık. Bakanlık olarak, Salda Gölü’nün korunması ve gelecek kuşaklara ulaştırılması için elimizden gelen çabası gösteriyoruz.”
AA
