Dünyanın üçüncü iktisadından daha büyük bedele sahip olan, bünyesinde 6,5 trilyon Dolar kıymetinde varlığın yönetildiği ve global ölçekte en büyük fon yöneticisi pozisyonunda bulunan BlackRock hakkında yayınlanan rapor, BlackRock’un fosil yakıt şirketlerine yatırımlarının önemli finansal risklerini görmezden gelmeye devam ettiğini ortaya koydu.
Enerji İktisadı ve Finansal Tahlil Enstitüsü (Institute for Energy Economics and Financial Analysis, IEEFA) tarafından hazırlanan rapor, BlackRock’un fosil yakıt yüklü yatırım stratejisini kıymetlendiriyor. Firmanın riskleri bertaraf etmeyi reddetmesi, raporda ele alınan birkaç şirket üzerinden 90 milyar doların üzerinde kıymet kaybıyla ve fırsat maliyetiyle sonuçlandığını belirtiyor.
BlackRock’ın Güç Dönüşümünde En Büyük Riski Harekete Geçmemek: Sürdürülebilir Yatırım Liderliğinde Sınıfta Kaldı başlıklı rapor, şirketi yatırımcılar için kıymet yaratmakta başarısız görüyor ve sürdürülebilir finans kapsamında liderlik gösteremediğini belirtiyor.
BlackRock’un kestirimi 90 milyar dolarlık ziyanının yüzde 75’i, son on yılda piyasada düşük performans gösteren dört şirkete (ExxonMobil, Chevron, Royal Dutch Shell ve BP) yaptığı yatırımlardan kaynaklanıyor.
BlackRock, 4,3 trilyon dolar fiyatındaki pasif portföyü üzerinde çok az denetime sahip. Lakin Amundi, Norges Bank, AP4, Storebrand ve KLP üzere önde gelen rakiplerinin tümü, dal başkanı pozisyonundaki yatırım yöneticilerinden beklenildiği üzere, en azından karşılaştırılabilir riske uyarlanmış biçimde getiri sağlayan ve maliyet aktif ve sürdürülebilir bir halde düşük karbonlu yatırım stratejileri geliştiriyor.
BlackRock’un İdare Heyeti, 18 üyesinden altısının fosil yakıt dalıyla güçlü bağları olan şirketlerde çalışmış olması nedeniyle çıkar çatışmaları kuşatması altında. Bunun yanı sıra, Blackrock’un idare grubu, kendi portföy şirketlerinde Lider ve İcra Konseyi Lideri durumlarının ayrılması gerektiğini savunmasına karşın, Larry Fink hala firmada her iki rolü de üstlenmiş durumda.
Sürdürülebilir yatırım taahhütlerinin altını çizen kurumsal görünürlüğünün bilakis, BlackRock’un toplam portföyünün sırf yüzde 0,8’i etraf, toplumsal ve yönetişim odaklı fonlara yatırım yapıyor.
2018’de Ceres, BlackRock’un ABD’de iklimle ilgili hissedar tekliflerinin sadece yüzde 10’unu desteklediğini hesapladı ve birden fazla durumda idarenin yanında taraf tutmayı seçti. BlackRock, bu mevzularda şirketlerle olan bağlantılarının detaylarını açıklamıyor.
IEEFA Güç Finansman Araştırmaları Yöneticisi ve raporun muharrirlerinden Tim Buckley, dünyanın en büyük üçüncü iktisadı Japonya’dan daha büyük finansal kıymetin idaresini yapan BlackRock’un liderlik sergilemesi gerektiğini belirtiyor.
Buckley, “Küresel ölçekte en büyük varlık sahibi olan BlackRock’un piyasa tesiri hayli büyük ve topluma karşı büyük bir sorumluluğu var” dedi.
BlackRock, yatırımcı fonlarını, trilyon dolarlık Norveç hükümet fonunun petrol ve doğalgazdan geri çekildiğini açıklamasına ve öbür büyük yatırımcı fonlarının liderlik göstererek fosil yakıtlardan uzaklaştığını açıklamasına karşın, fosil yakıt holdinglerinde paha kaybetmeye mahkûm ediyor.
Buckley, “Dünyanın en büyük yatırımcısı, kuralların değiştiğini açıkça ortaya koyarsa, Fidelity, Vanguard ve Japonya hükümet fonu üzere global ölçekteki kıymetli yatırımcılar bu atılımları süratle çoğaltıp güçlendirerek, herkes için atıl varlık risklerini azaltacaktır” dedi.
Rapor, BlackRock yatırımcılarının Peabody Energy’nin iflas etmesinden kaynaklanan 2 milyar doları aşan kaybının, üç yıl sonra iflas eden Cloud Peak Energy ile ikiye katladığını belirtiyor. BlackRock, ayrıyeten, General Electric yatırımcılarına da 19 milyar dolar kaybettirdi.
Raporun muharrirlerinden New York Eyaletinin eski Baş Müfettiş Yardımcısı Tom Sanzillo, “BlackRock hem kömür hem de güç dönüşümünü okumakta sınıfta kaldı. BlackRock’un liderliği eline alması için daha ne kadar finansal kayıp yaşatması gerekiyor? Kaç yıl daha fosil yakıt şirketleri global piyasaları yavaşlatmaya devam edecek?” diye sordu. Sanzillo “Çeşitlendirilmiş bir portföy, para kaybetmek için bir mazeret değildir,” dedi.
IEEFA’nın tahlili, BlackRock’un yatırımcılarını uzun vadeli yatırım risklerinden sistematik olarak nasıl koruyamadığını gösteriyor.
Rapora nazaran, The Bank of England hissedarları, 20 trilyon dolarlık etkin risk ile kaybedenlerin başında geliyor.
Çevre, toplumsal ve yönetişim kriterlerini tüm eser yelpazesinde uygulamak yerine sadece yüzde 0,8 yatırım yaparak BlackRock yatırımcılarını nasıl koruyor?
IEEFA BlackRock’u, global ölçekteki yatırım liderliğinden gelen gücünü, şirketleri ve hissedarları için değerli finansal iklim risklerini yöneterek 68 milyar ABD Doları kıymetinde değer kaybı ve fırsat maliyetinin önüne geçmeye davet ediyor.
Sanzillo “BlackRock’un fosil yakıt yatırım stratejisi, idaresi, hissedar siyasetleri ve global ekonomik büyüme konusundaki görüşleri 1980’lerde başarılı olabilirdi. BlackRock, müşterilerini kaybı kabullenmeye yönlendiriyor. Günümüz şartlarında güç dönüşümünü yanlışsız formda hayata geçirmek herkes için daha verimli” dedi.
Rapor, BlackRock’un varlık tahsisinin temel prensibi olan pasif fonlara, finansal yeterli uygulama örneği olarak düşük emisyonlu kriterleri dahil etmesini ve etaplı olarak kurumsallaştırmasını, böylelikle bir kere daha yenilikçi bir başkan pozisyonuna ulaşmasını öneriyor.
IEEFA, BlackRock’un bariz fosil yakıt odağını ve bununla birlikte ortaya çıkan kayıplarını gidermek için idare takımını yenileyebileceğini öne sürüyor. Ayrıyeten kendi idaresinin tavsiyesini dikkate alarak, bağımsız bir İdare Heyeti Lideri tayin edebileceğini belirtiyor.
Sanzillo “Sorumluluk sahibi bir idare, kazanılan ya da kaybedilen durumlarda, kar ve ziyandan bağımsız olarak, sıkıntı ve net sorular sorar. BlackRock bunları sormamanın yanı sıra sessizliğini koruyor. Hissedar ıslahatı, iklim mevzularında idaresi destekledikleri mevcut uygulamanın yerine faal iştiraki içermelidir,” dedi.
