Investing.com – Hafta sonu boyunca Credit Suisse ve Deutsche Bank ile ilgili sayıların makûs gelmesi ve CDS düzeylerinde yükseliş, kaygı yarattı.
Küresel iktisat, Batı ülkeleri ile Rusya ortasındaki gerginliğin artmasından ötürü güç fiyatlarında rekor düzeyler, birçok ülkede son 40 yılın en yüksek enflasyon sayılarının görülmesi, tedarikte yaşanan problemler ve pay piyasalarında önemli düşüşlerle düzgün bir tablo çizmiyor. Son olarak dünyanın en büyük yatırım bankalarından ikisi Credit Suisse ve Deutsche Bank ilgili meseleler, krizin bankacılık bölümüne gerçek sıçrama ihtimalinin arttığını gösteriyor.
Credit Suisse durumu Lehman Brothers ile karşılaştırılıyor
Endişenin kaynağında Credit Suisse’in CDS’inin, 2008 yılında batan ABD bankası Lehman Brothers’ın iflası öncesi ulaştığı CDS düzeylerine düşmesi var. Credit Suisse CEO’su Ulrich Koerner ise mevzuyla ilgili yaptığı açıklamada bankanın kritik bir periyottan geçtiğini söylerken güçlü bir sermaye tabanına ve likit konuma sahip olduğu söyleyerek inanç vermeye çalıştı. Fakat piyasa yorumcuları bu açıklamadan çok fazla tatmin olmadı.
Yapılan tenkitler ortasında Credit Suisse ve Deutsche Bank’ın borç yapısı ve batık kredileri yönetmekte başarısız olduğu telaffuzları de bulunuyor. Bunun yanında son görünüme nazaran Credit Suisse’in daha sıkıntı bir durumda olduğu görülüyor. İki banka, toplamda 2,5 trilyon dolarlık varlık tabanına sahip olduğu için muhtemel bir iflas durumunun Lehman Brothers’ın iflasından daha büyük bir tesire neden olabileceği öteki bir kaygı konusu, çünkü mevcut varlık tabanı Lehman’ın 4 katı büyüklüğünde.
Credit Suisse krizinin Lehman Brothers ile karşılaştırılması, birebir vakitte gözlerin Bitcoin’e çevrilmesine neden oldu. Lehman çöküşü sonrası piyasaya sürülen Bitcoin, kuruluş misyonuyla mevcut finansal sisteme bir reaksiyon olarak geliştirildi.
Bitcoin yine inançlı varlık sınıfı olarak gündeme gelebilir
2008 global krizi, ABD’de mortgage krizi olarak baş gösterdikten sonra tüm dünyayı olumsuz etkilemiş sonucunda Lehman Brothers üzere bir devin iflasıyla sonuçlanmıştı. 2008 krizinde gizemli geliştiricisi Satoshi Nakamoto tarafından piyasaya sürülen Bitcoin ise 10 yılı aşkın müddette ortaya çıkan yeni bir finans piyasasının birinci tohumu oldu. Bu kısa tarihinde süratle olgunlaşan piyasa, 3 trilyon dolarlık bir piyasa bedeline kadar ulaştı.
Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin’in birinci bloğu olarak bilinen Genesis bloğuna yazdığı ileti, mevcut finansal krize bir gönderme içeriyordu. Nakamoto, Genesis bloğuna “The Times 03/Jan/2009, Şansölye, bankalar için ikinci kurtarma paketinin eşiğinde” biçiminde bir not iliştirmişti.
Şimdi tarih tekerrür ederken global yatırımcıların Bitcoin’i tekrar bir inançlı liman olarak görüp görmeyeceği merak konusu. Lehman’ın çöküşü sonrası devam eden yıllarda Bitcoin ile şekillenen kripto para piyasası, daha başlangıç basamağında olan ve volatil yapısına karşın merkezsiz yapısıyla bir alternatif olarak kendini kanıtladı.
Diğer yandan son günlerde görülen çalkantılara karşın Bitcoin başta olmak üzere kripto para piyasasının ana dayanak düzeylerini muhafazası dikkat cazibeli bir gelişmeydi. Bu mühlet zarfından ABD pay piyasaları, düşüş ivmesine devam ederken Bitcoin, haftayı düşük de olsa müspet kapattı.
Sonuç olarak muhtemel bir Credit Suisse iflasının sonuçları tüm Avrupa bankacılığını son derece olumsuz etkileyebileceği kaygısı, kimi analistlere nazaran global yatırımcıların inançlı liman olarak altın ile birlikte yine Bitcoin talebini artırma durumunu öne çıkarabilir.
Konuyla ilgili görüşlerini ileten Bloomberg emtia stratejisti Mike McGlone kısa mühlet evvel, mevcut makroekonomik görünüme nazaran hem Bitcoin hem de altının önümüzdeki on yılda daha uygun performans gösterebileceğini söyledi. McGlone yorumunda “Merkez bankalarının agresif faiz artışları ve global boyutta resesyon konuşulurken düşük emtia ve riskli varlık fiyatları, deflasyonist tesirleriyle tek çıkış yolu olabilir ve bu da altının ve onun dijital versiyonu olan Bitcoin’in fiyatını yükseltebilir” sözlerini kullandı.
Bitcoin, şu an son rekor fiyatı olan 69.000 dolara nazaran %70’in üzerinde bedel kaybına sahip. Haziran ayından bu yana teknik görünüm mevcut taban düzeylerin korunduğunu gösteriyor.
Bitcoin’in yine yükselişe geçmesi için kıymetli bir katalizör beklenirken muhtemel bir bankacılık krizi, bu sefer sermayenin kaçış noktası olarak kripto paralara yönelimi hızlandırabilir. Lakin kripto piyasasının iç dinamiklerinden kaynaklı riskler, düzenleme eksikliği üzere faktörler de ferdi ve kurumsal yatırımcıların kripto para yatırımının önündeki mahzurlar olarak kabul edilebilir. Kısaca önümüzdeki yıllar Bitcoin ve kripto para piyasaları için volatil geçmeye devam edecek üzere görülüyor.
Yazar: Günay Caymaz
