Hani mağazalarda raflarda görüp de tam benlik diye bazen denemeye gerek bile duymadan kaptığımız kıyafetler, ayakkabılar ve çantalar vardır ya… İşte biz bu parçalara ‘’senin çizgin’’ diyoruz. O tarz ne olursa olsun, ister klasik, ister spor, ister şık… Bu parçalar sizin çizginizi ve duruşunuzu belirler. Bu çizgi kimine göre renkli kıyafetlerden, spor ayakkabılardan geçerken kimine göre siyah renk ve topuklu ayakkabılardan geçer. Giyiminizde bir tarz belirlemek size alışveriş kolaylığı sağlar. Nerelerde hangi tarz eşyalar satılıyor kolayca bulur alırsınız. Size zaman ve kolaylık kazandırır. Bazen de kendinizi bir tarzda kısıtlamaz ve birçok farklı parçayı kombinler, kendinize yepyeni bir tarz oluşturursunuz. Bu cümleye örnek olarak elbiselerin altına giyilmiş sandaletler, ceketlerin atına giyilmiş spor ayakkabılar ya da şortların altına giyilmiş topuklu ayakkabılar gösterilebilir. Belirli bir çizgide yürümek size bir duruş kazandırsa da farklı şeyler deneyimleyerek her an yepyeni kalmak, her gün başka biri olmak da paha biçilemez. Eğer tarzımdan sıkıldım ama birden değiştiremiyorum derseniz de ilk olarak çanta ya da ayakkabı tercihlerinizi değiştirerek başlayabilirsiniz. Bu da köklü bir değişim olur derseniz renk seçimlerinizi tam zıttı seçerek başlayabilirsiniz. Kadın giyimde çeşitlilik her zaman daha fazla olduğundan tarzınızı değiştirirken bir öncekine yakın bir tarz yakalamak olası bir ihtimaldir. Bu yüzden bu değişikliği yavaş yavaş ve içinize sine sine yapmanız daha kolay olacaktır.
