Dünya iktisadı açısından yılın en kıymetli haftası olarak nitelendirilen haftada Çarşamba günü, piyasanın ve ekonomistlerin 10 yıl ortadan sonra birinci sefer faiz indirimi olacağına yönelik hemfikir oldukları Fed’in faiz kararı gündeme taraf verecek.
Bazı Fed gözlemcileri faizin 50 baz puan düşürüleceği kestiriminde bulunsalar da sinyaller Fed’in düşüş manasında büyük bir atılımdan kaçınarak 25 baz puanlık bir indirime gideceği tarafında. Ayrıyeten Fed’in, tarihin en yüksek düzeylerindeki büyümeyi ve yine canlanan enflasyonu sürdürmek için ileriki atılımlar için de açık kapı bırakacağı iddia ediliyor.
Bloomberg Baş Ekonomisti Carl Riccadonna bahse ait, ” Fed’in çeyrek puanlık kesme oranları, finansal piyasa iştirakçilerine sürpriz olmayacak olsa da – daha değerli soru ek gevşemeye yönelik verilecek bildiriler olacaktır ” dedi.
Bu sene iktisadın görünümünü şekillendirecek tek olay Fed’in faiz kararı olmayacak.
Pazartesi günü, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ve ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, dünyanın en büüyk iki iktisadı ortasında süren ve Mayıs ayında sekteye uğrayan üst seviye ticaret müzakerelerini sürdürmek hedefiyle Çin’e gidecekler.
Ardından, Cuma günü, ABD’den gelecek istihdam verisi Fed’in atağının gerekli olup olmadığına ışık tutacak. Bloomberg ekonomistleri tarafından yapılan ankette tarım dışı istihdamın Haziran’daki 224 binlik düzeyden daha düşük gerçekleşerek, 166 bin artması bekleniyor.
Ek olarak Salı günü Japonya Merkez Bankası, Çarşamba günü Brezilya Merkez Bankası toplantılarının yanı sıra Perşembe günü, bir çok endüstrinin resesyon tehlikesiyle yüz yüze olduğu kaygıları ortasında global imalat dataları açıklanacak.