Investing.com – “2023’ü şekillendiren üç değişiklik görüyoruz. İlk olarak, gelişmiş ülke ekonomilerinin bir resesyonla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. İkinci olarak, merkez bankaları ekonomik hasar daha net hale geldiğinde faiz artışlarını durduracaktır. Harcamalar değiştikçe mal enflasyonu keskin bir şekilde düşmelidir. Ancak enflasyon politika hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam ettiği için faiz indirimleri beklemiyoruz. Üçüncü olarak, gelişmiş ülkeler resesyondan etkilenirken, Çin’in yeniden açılması ve iç harcamaları küresel büyümeyi artıracaktır. Gelişmekte olan piyasa hisselerini gelişmiş ülke hisselerine tercih ediyoruz ve yüksek kaliteli kredileri beğeniyoruz”.
BlackRock (NYSE:BLK), yayımladığı son haftalık piyasa yorumunda oldukça netti. Fon yöneticisine göre, “2022 yılında gelişmiş ekonomiler büyüdü, Çin’in büyümesi yavaşladı ve enflasyon ve faiz oranları yükseldi. 2023 yılında, enflasyonu politika hedeflerine indirmeyi amaçlayan keskin faiz artışları gelişmiş ülkelerde resesyona yol açacaktır.”
“Faiz artışlarının, konut gibi ekonominin faiz oranlarına en duyarlı sektörlerine zarar verdiğine dair kanıtları şimdiden görüyoruz. Faiz artışları, Avrupa’daki enerji şokunun ekonomik acısını pekiştirecek ve tasarruflarını tüketen ABD’li tüketiciler üzerinde baskı yaratacak genel bir gecikmeli etkiye sahiptir. Resesyonların merkez bankalarını artışları durdurmaya iteceğine inanıyoruz. ABD’de tüketici harcamalarının mallardan hizmetlere kayması ve bunun da mal enflasyonunu (grafikteki sarı çizgi) aşağı çekmesi nedeniyle enflasyonun düşmesi beklenmektedir. Ancak işgücü açığının hizmet enflasyonunu daha da sertleştirmesi muhtemel (turuncu çizgi). Bu nedenle, merkez bankalarının gelişmiş ülkeleri resesyondan kurtarmak için faiz oranlarını düşürmersini beklemiyoruz.”
BlackRock’ın da belirttiği gibi, ABD’deki işgücü arzının kısıtlı olması şirketlerin işe alımlarda sorun yaşadığı anlamına geliyor. “Aralık istihdam verileri durumun temelden değiştiğine dair pek işaret vermedi. Ücretlerdeki artış yavaşladı, ancak işgücü açığı hâlâ merkez bankalarının %2’lik enflasyon hedefine ulaşılmasını zorlaştıracak düzeyde.”
“Enflasyonun hedefte istikrar kazanması işgücü talebinin azalması anlamına gelecek ve gelecekte gördüğümüzden daha derin bir resesyon gerektirecektir. Bu nedenle merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmek yerine, piyasaların beklediğinden daha uzun süre yüksek tutmasını bekliyoruz. Uzun vadede ise, enflasyonist baskıları salgın öncesine kıyasla ortalama olarak daha yüksek tutan üç yapısal eğilim görüyoruz: nüfusun yaşlanması, jeopolitik bölünmeler ve net sıfır karbon emisyonuna geçiş.”
Ffon yöneticisi ayrıca, Covid-19 kısıtlamalarını hızla kaldıran Çin’deki gelişmeleri de yakından takip ediyor. “Çin’de 2023 yılında ekonomik büyümesinin %6’nın üzerinde olacağını ve resesyon gelişmiş ülkelerin büyük ekonomilerini vururken küresel yavaşlamayı hafifleteceğini tahmin ediyoruz. Ancak Çin’in büyüme artışı, ihracatına olan talebin düşmesiyle sınırlanacak. Çin’deki ekonomik faaliyet seviyesinin, yurtiçi faaliyetler yeniden başlasa bile, Covid öncesi trendine dönmesini beklemiyoruz.”
Tüm bu nedenlerle BlackRock, bu yıl için defansif duruşunu koruyor.